Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde düzenlenen Türkiye’nin Dünya Miras Alanları Söyleşisi’ne katılan Efes Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Sabine Ladstatter, antik kentte kazı çalışmalarının başlaması, çalışmaların bölgeye etkisi ve Efes’in UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne girmesi hakkında bilgi verdi.
Kazı çalışmaları bir asrı aşkın süredir devam eden Efes’in dünya kültürü açından çok önemli bir yeri olduğunu vurgulayan Ladstatter, antik kentin UNESCO tarafından da birçok farklı kıstasla “Dünya Kültür Mirası” olarak tescil edildiğini söyledi.
AA’da yer alan habere göre; Ladstatter, tarihi insanlığın ilk çağlarına dayanan Efes’in araştırılması ve çizimlerinin yapılmasına 15’inci yüzyılda başlandığını, 19’uncu yüzyılın ortasında British Museum’dan arkeologların bölgede ilk kazıları yaptığını anlattı.
Avusturya-Macaristan ile anlaşma
Daha sonra Viyana Üniversitesinden arkeoloji profesörü Otto Benndorf’un Efes’te kazı yapmak için proje sunduğunu dile getiren Ladstatter, “19’uncu yüzyılın sonunda gerçek anlamda kazıların başlaması için Avusturya Macaristan İmparatoru Joseph ile 2. Abdülhamit arasında bir anlaşma imzalanıyor ve bu konuda bir ferman yayınlanıyor” diye konuştu.
Yılda 2 milyon ziyaretçi
“Kovid-19 salgını öncesinde her yıl 2 milyon kişi Efes’i ziyaret etti. Salgının ardından bu yıl da aynı rakama ulaşmayı bekliyoruz” diyen Ladstatter, antik kenti dünyanın farklı yerlerinden birçok ünlünün ziyaret ettiğini, sosyal medya mecralarında Efes’in milyonlarca kez paylaşıldığını anlattı.
UNESCO listesinde
Ladstatter, Efes’in, gerek Hristiyanlık gerekse İslamiyet’e ait yapılarıyla bir inanç merkezi olması, olağanüstü planlara sahip yapıları, antik manzarası, önemli filozofların, hekimlerin yaşadığı fikir merkezi niteliği ile restorasyon çalışmalarının bütünlük ve özgünlük içinde yürütülmesi nedeniyle UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer aldığını kaydetti.