Balıkesir’de Edremit ilçesinde dünyaya gelen Atay – Tansel Özdemir ailesinin bebekleri Muhammed Atay Özdemir’den, topuk kanı alınmak istendi. 6 genetik hastalığın teşhisi için yapılan uygulamanın mecburî olmadığını söyleyen aile, yeni doğan bebeklerinden topuk kanı alınmasını reddetti.
Ailenin topuk kanı uygulamasına karşı direnmesi üzerine Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı’nın aileye açtığı davada önlem kararı konuldu. Edremit Aile Mahkemesi’nden sonuç alamayan Özdemir ailesi, bunun üzerine yargıda “mücadele” etmeye devam etme kararı verdi.
“ÇOCUĞUMUZA DOKUNULMASINI İSTEMİYORUZ”
Baba Atay Özdemir, “Çocuğumuza topuk kanı aldırmadığımız için avukatımızla görüşmeler sağladık. Biz çocuklarımıza çok düşkün bir aileyiz. Çocuğumuzun hamilelik devrinden doğum anına kadar bütün süreçte 15 günde bir özel hastanede doktor kontrolü gerçekleştirdik. Çocuğumuz doğduktan sonra bağlı olduğumuz Aile Sıhhati Merkezi bize topuk kanı alınması konusunda baskıda bulunmaya başladı. Eşim bu baskı sebebiyle gerilime girdi ve şu an sütünde önemli kesilmeler var. Sistemli olarak özel bir klinikte doktora görünüyoruz, çocuğumuzun aylık rutin denetimlerini yapıyoruz. Biz çocuğumuzdan hangi münasebet ile topuk kanı alınacağını sorduğumuzda hiçbir yanıt alamıyoruz, yalnızca baskı uygulanıyor. Mahkeme tarafından önlem kararı konuldu. Birinci duruşmaya çıktığımızda avukatımız da yanımızdaydı. Hakim bizlere yalnızca aşılarla alakalı sorular soruyor. Avukatımız konuşmaya kalktığında sözleri kesildi. Yaşanan olaylar sonucunda avukatımız ile birlikte durumu istinaf mahkemesine taşıdık. Hiçbir formda çocuğumuza dokunulmasını istemiyoruz” diye konuştu.
UYGULAMA NE İŞE YARIYOR?
Bebeklerin topuklarından alınan birkaç damla kanla, doğuştan gelen tiroid hormonu eksikliği, zihinsel yetersizlik başta olmak üzere pek çok sıhhat sıkıntısına neden olan “fenilketonüri”, akciğerler ve sindirim sistemi başta olmak üzere bedendeki birçok organı etkileyen “kistik fibrozis” ve “biyotinidaz eksikliği” hastalıkları teşhis edilebiliyor. Erken teşhisle yakalanan bu hastalıklar, vitamin, ilaç dayanağı ve hakikat beslenmeyle tedavi edilebiliyor ya da denetim altına alınabiliyor.